26 Ağustos 2010 Perşembe

Kütahya'da ki Germiyanoğulları Eserleri

1-ANALCI MESCİDİ:

Kütahya' nın erken tarihli önemli yapılarındandır. Tek kubbeli, kare planlı küçük bir yapıdır. 1369 yılında Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanında Yusuf oğlu Hacı Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Kitabesinin süleyman Şah' ın saltanatına ışık tutması açısından önemi vardır.


2-KURŞUNLU CAMİİ:

Kütahya' da Paşam Sultan mahallesindedir. 1377-1378 yılında Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanında Ahilerden Şeyh Alaaddin oğlu Şeyh Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Osmanlılar zamanında 1520' de Anadolu Beylerbeyi Kasım Paşa tarafından onarıldığı için Kasım Paşa Camii olarak da bilinir. Onarım sırasında önceden kiremitle örtülü olan kubbe kurşunla kaplandığı için "Kurşunlu Camii" adını almıştır.


3-ÇATAL ÇEŞME CAMİİ:

Servi Mahallesinde Germiyanoğlu Süleyman Şah döneminde Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Mescit daha sonraları son cemaat yeri ve minare eklenerek yenilenmiştir. Tek kubbeli, kubbesi tuğladan, kiremit örtülü, küçük bir yapıdır.


4-YAKUP ÇELEBİ İMARET KÜLLİYESİ:

Ulu Camii' nin batısında, eskiden "Vahit Paşa İl Halk Kütüphanesi" olarak kullanılan binadır. "İmaret Mescidi" olarak ve türbesi yakta bulunan külliyenin diğer kısımları 1935 yılında yıkılmıştır. Eskiden kütüphane olarak kullanılan bina Kültür Bakanlığı' na devredilmiş olup restorasyondan sonra Çini Müzesi olarak kullanılmaktadır. 1411-1412 yılında Germiyanoğlu Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır.


5-İSHAK FAKİH KÜLLİYESİ:

İshak Fakih mahallesindedir. Germiyanoğlu II.Yakup Bey' şn vakıflarının mütevellisi olan, bir ara kadılık yapan bir islam alimi olan İshak Fakih tarafından yaptırılmıştır. Camii, türbe ve kısmen zaviye ayakta olup çeşmenin ne olduğu bilinmemektedir. Çeşme kitabesi müzededir.

Mahallenin eski adı tabakhane olduğu için Evliya Çelebi seyahatnamesinde "Tabakhane Camisi" olarak adı geçer.


6-VACİDİYE MEDRESESİ:

"Demirkapı" veya "Molla Abdülvacit" medresesi olarak da tanınmaktadır. Bugün Kütahya müzesi olarak kullanılmaktadır. 1950 ve 1957 yıllarında esaslı onarım görmüştür. Kesme taştan, kapalı avlulu, tek katlı, iki eyvanlı bir medresedir. Gözlemevi (Rasathane) olarak kullanılmış olduğu hakkında bilgiler mevcuttur. Kitabesinden anlaşıldığına göre 1314-1315 tarihinde Germiyan beylerinden II.Yakup Bey' in büyükbabası, beyliğin ileri gelen emirlerinden Mübarezeddin Umur bin Savcı tarafından, Alaşehir cizyesinden yaptırılmıştır. Sonradan Molla Abdülvacid' in burada uzun süre ders vermesi ve ölümünde buraya gömülmesiyle halk arasında Vacidiye adı ile anılmaya başlanmıştır. 1980 yılı sonları bir onarım daha görmüştür.


7-BALABANİYE MEDRESESİ (Nallı-Balaban Paşa Medresesi):

Kimler tarafından ve hangi dönemde yaptırıldığı kesin olmamakla birlikte 14.yüzyılın son çeyreğinde Germiyanoğulları zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. Evliya Çelebi İlköğretim Okuluna yakın bir yerdedir.

Avlusunun üzeri kubbeli üç veya dört eyvanlı kubbeli bir oda kullanılmıştır. medrese iken 1876 yılında halveti tekkesine dönüştürülmüş binanın eski halini gösteren bir yağlı boya resmi, ressam Ahmet Yakupoğlu kolleksiyonunda mevcuttur.


8-SARAY HAMAMI:

Saray mahallesinde bugünkü Çarşı Polis Karakolunun karşısındadır. Çukurda kalmış basık ve çimento kaplı kubbeleri ile dışarıdan pek seçilmeyen bir hamamdır.

Yapım tarihi hakkında hiç bir kayda rastlanmayan bu hamamın Germiyanoğlu II.Yakup Bey 'in vakıfları arasında geçen hamamlardan Bey Hamamı olması ihtimali vardır.


9-ULU CAMİİ SAKAHANESİ:

Anadolu Selçuklu Devleti döneminden Kütahya fatihi Hezar Dinari' ye mal edilen yapının 1236-1246 tarihleri arasında yapılmış olması mümkündür. Dışındaki mermer ve çini süslemeler 19.yüzyıl yapımıdır.

İç mekan olarak Kütahya'daki Sakahane adı verilen su tesislerinin orjinal durumunu koruyabilmiş tek örneğidir.halen Ulu camii şadırvanı olarak kullanılmaktadır.

Kütahya'da ki Selçuklu Dönemi Eserleri

1-BALIKLI CAMİİ:

Kitabesinden ilk yapılış şeklinin, Selçuklu devrinde Kütahya fatihi olarak kabul edilen Hezar Dinarı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dönem olarak Anadolu Selçuklu Sultanı II.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanına (1237-1246) rastlamaktadır. 1237 yılındaki inşasından 150 yıl sonra 1381-1382 yıllarında Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanında Özbek Subaşı tarafından onarılmıştır.

Çifte şerefeli minaresi 1642-1643 tarihini taşır. Kaidesi kesme taş arasında üç sıra tuğla örülüdür. Pabuç ve gövde kısmı tamamen tuğladandır.

Camii daha sonraları da bir kaç kez tamir görmüştür.


2-HIDIRLIK MESCİDİ:

Kitabesinden 1243-1244 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde Anadolu Selçuklu emirlerinden İmaüddin Hezar Dinarı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.

Kütahya' nın güneyinde Hıdırlık tepesinde ağaçlar içerisinde kaya blokuüzerine ıturtulmuş olan yapı 1980 yılında ressam Ahmet Yakupoğlu tarafından restore edilmiş, kubbenin üzeri karo seramikle geometrik desenli olarak kaplanmıştır. İç kısmına da karo mozaik döşenmiştir. Kütahya' daki ziyaret yerlerindendir.


3-HEZAR DİNARİ MESCİDİ (ERGUN ÇELEBİ TÜRBESİ):

Ulu camiinin doğusunda "Dönenler Camii" adı ile anılan mevlevihanenin semahane mescidine batıdan bitişiktir. Ergun Çelebi' nin buraya gömülmesinden sonra bunu diğerleri izlemiş ve burası mevlevihanenin türbesi durumunu almıştır.

Kütahya Mevlevihanesinin ilk çekirdeğinin bu mescidde kurulduğu geleneği yaşatılmaktadır. Yine geleneğe göre Hezar Dinari' ye mal edilen mescidin 1243-1244 yıllarında yapılmış olması muhtemeldir. Yapı özellikleri bu devre uymaktadır.

Kütahya' da Anadolu Selçuklu Döneminden kalma bir de Hezar Dinari tarafından yaptırılan bir sakahane olup bugün Saaddettin Camii' nin altında bulunmaktadır. Bir çok kereler tamir görmüştür. Ayrıca Servi Mahallesindeki Çatalçeşme' nin de Hezar Dinari vakfı olduğu bilinmektedir.


4-YONCALI HAMAMI VE MESCİDİ:

Yoncalı kaplıcasındaki hamam ve camii Selçuklu Sultanı II.Alaaddin Keykubat zamanında (1233) yapılmış ve devrinin özelliklerini büyük ölçüde koruyan eserlerdendir.

Kütahya'da ki Antik Çağdan Kalan Tarihi Değerler

1-FRİG VADİSİ:

Kütahya-Eskişehir yolunun 26 km' si yakınlarında bulunan Ovacık köyüne kadar, ilin doğusu boyunca uzanan çamlar arasındaki kayalık alana "Frig Vadisi" denilmektedir.

Frig Vadisi iki ana bölümde incelenebilir. Birinci bölüm Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Fındıklı köyleri civarındaki kuzey bölümüdür. İkinci bölüm ise daha güneydeki Ovacık köyüdür. Kütahya' nın doğusunda eski bir yanardağ olan Türkmen dağının, tüfleriyle örtülü olan Frig yayları, çok eski çağlardan beri çeşitli kavimler tarafından iskan edilmiştir.

Volkan türünün kolay işlenebilir bir kayaç olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Friglerin bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlarla kullanmalarını sağlamıştır. Friglerin ana tanrıçası Kybele' ye adanmış açık hava tapınaklarıyla, savunma amaçlı yapılar, en çok göze çarpan eserler arasındadır.

Bunların yanında Roma döneminde kayaları oymak suretiyle meydana getirilmiş çeşitli barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar da bulunmaktadır.Erken ve geç Bizans çağlarında ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller (küçük kilise) inşaa edilmiştir.

Bölgemizde yüzlercesi bulunan bu mekanların büyük bir kısmı kendi hallerine terkedilmekle birlikte tamamı tabiat şartlarına maruz kalmaktadır. Günümüzde bazıları hayvan barınakları, ambar ve samanlık olarak halen kullanılmaktadır. Bu barınakların en yoğun olarak bulunduğu yerler; Söğüt, Armutlu, İnli, Sökmen, Fındık ve İncik köyleri ile Sabuncupınar beldelesidir. Bölge Kapadokya' yı aratmayacak güzellik ve zenginliktedir.

Frig Vadisi' nin ikinci bölümü Kütahya' ya 56 Km uzaklıkta bulunan Ovacık köyünün İnlice mahallesinin doğusunda başlayan çam ormanları arasındadır. bölgenin MÖ 900-600 yıllarında Frigler daha sonra Romalılar ve Biznslılar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Bu bölgede kayaları elle oyulmuş kaya mezarlar, kiliselerle, sığınma-barınma amaçlı yüzlerce mağara bulunmaktadır. Çok geniş olan bölge incelenirken üç bölüme ayrılmıştır.

Birinci bölümde kayaların içinde iki kilise bulunmuştur (Tekli kilise) ve çiftli kilise adı verilen yapıların duvarlarında freksler vardır. Ayrıca kök boyayla yazılmış yazılar, mender motifleri ve haç işaretleri de görülmektedir.

İkinci bölümde bulunan "Deliktaş Kalesi" de Frigler ve Bizanslılar tarafından kullanılmıştır. Sığınma ve savunma amacıyla kayalar oyularak yapılmıştır. Burada da büyük bir kiliseyle gizli geçit ve dehlizlerle birbirine bağlanan bir çok oda bulunmaktadır. Üst kısmının ise kale surları şeklinde görülmektedir.

"Penteser Kalesi" denilen üçüncü bölüm, savunma amaçlı bir kale olup, kayalar oyularak yapılmıştır. Burada çeşitli kaya mezarları ve mağaralar vardır. Bölge doğal kaya yapısı ve çam ormanlarıyla çok ilgi çekici bir turizm merkezidir. İlgi ve tanıtılmayı beklemektedir.


2-AİZANOİ ANTİK KENTİ:

Burası, Kütahya' nın 57 Km güney batısında Çavdarhisar ilçesinde yer almaktadır. Bedir çayının iki yakasında kurulmuş olan bir Roma kenti olup hristiyanlık döneminde de önemini korumuştur.

Çevresinde savunma surları bulunmayan kent, özellikle Hadrianus (MS 98-117) döneminde çok gelişmiştir. Bedir çayının iki yakasına rıhtım duvarları yapılmış ve bunların arasında günümüze dek uzanan beş köprü ile bağlantı sağlanmıştır.

Suyun sol yakasında bir Agora (pazar yeri), küçük bir tapınak, Zeus tapınağı, hamam, stadium ve tiyatro yer almaktadır.

Sağında ise Borsa binası, mozaikli hamam, sütunlu cadde ve anıtsal kapı kalıntıları vardır. Nekropal (mezarlıklar) ise kentin çevresine yayılmıştır.

1878' deki hamam kazısında caldarium (sıcaklık), frigidarium (soğukluk), palaestra (spor sahası), F ve H apsisli salonlar, hataion (havuz) bölümlerinin ortaya çıkmasıylahamam tamamlanmıştır. F ve H salonları ile caldarium da derin nişler vardır. H salonunun yıkılmış olan apsisinin temeli belirgindir.

Tiyatro ile stadyum birbirine bitişik yapılarıyla alışılmışın dışında bir plan gösterir. Çevresinden yüksek olan tapınak, Temenos (kutsal alan) içindedir. Temenos sütunlu galerilerle çevrilidir.

Giriş yapısından sonra (propylon) aynı eksende sunak (altar) yer alır. Temenos' un ortasındaki tapınak Roma yapısı olmasına karşın Helenistik (yunan tipi) plan gösterir. Podyun,mlu olup psendodipteros planlıdır. Prostyle (önü sutunlu) planlıpronaos (ön oda), cella (kutsal oda), opisthodomos' tan oluşur.

Cella duvarlarındaki yazıt kuşağında yapının Hadrianus dönemine ilişkin olduğu yazılıdır. Dönemin sikkelerinden, Cellada Zeus' u ayakta, bir elinde kartal bir elinde mızrak tutar biçimde gösteren bir heykelin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Batı ve doğu akroterlerdeki kabartmalar, burada Zeus ve Kybele kültürünün (tapılan şeye gösterilen saygı) olduğunu göstermekte, ayrıca tapınağın altındaki tonozlu salonda Ana tanrıça' nın Kybele kültürü ile ilgili olduğu öne sürülmektedir.

Zeus tapınağı Hrıstiyanlık döneminde kilise olarak dinsel işlevini sürdürmüştür.


3-KÜTAHYA KALESİ:

Kütahya Kalesi antik devirlerden başlamak üzere yerleşmenin yer aldığı ve Kütahya şehrinin ilk kurulduğu yer olduğu tahmin edilen bu günkü şehre hakim tepe üzerinde bir iç kale, hisar ve Osmanlı devrinde aşağıdaki suyu da içine almak üzere eklenen üçüncü bir kısımdan meydana gelmektedir. Kale Roma, Bizans, Selçuklu ve Germiyanlı ve Osmanlı dönemlerinde iskan görmüş olmasına rağmen hiç bir döneme ait kitabe bulunamamaktadır.

Kütahya Kalesi Evliya Çelebi' ye göre 70 Burca sahiptir. Burçlar çok sık aralıklarla yerleştirilmiştir. Hatta iç kale tarafında adeta birbirine yapışık biçimde burçlar tespit etmek mümkündür. Tuğla hatlarının tuğla dizileri ve duvardaki sayıları bir örnek değildir. Bu durum burçların değişik dönemlerde değişik ustalar tarafından yenilenmesinden ileri geliyor olabilir.

Eski durumu hakkında bilgi bulunmamakla birlikte, kaynaklar kalenin son şeklinin Bizans döneminde aldığında birleşmektedir. Kale, garip bir şekilde bir çok yönden Diyarbakır Kalesi' ne benzemektedir.

Kütahya Kalesinde iki çeşme, iki mescit ve Cumhuriyet yapısı olan bir döner gazino ve kır kahvesi mevcuttur. Kale camiinden hisar kahvesine giden dolambaçlı yol üzerinde iki çeşme kalıntısı vardır. Bunlardan birisi son yıllarda suyu kesik olan güzel bir çeşmedir. İki parça blok taştan yapılmış, sivri kemerli, devşirme çift sütunlu ve sade nişlidir. Diğer çeşme ise kaba taştan inşa edilmiş bir su yolu ağzıdır.

Kaledeki bir eser de orta hisar mescidi olarak da bilinen Kale-i Bala mescididir. 1377-1378 yıllarında Germiyanoğlu Süleyman Şah tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı, düz çatılı, moloz ve kesme taş kullanılmıştır. Gördüğü onarımlar nedeniyle orjinal şeklini kaybetmiştir. Eski yapıdan bir duvar parçası, kesme taştan yapılmış bir minare kaidesi ile tuğladan yapılmış minare gövdesi (şerefeye kadar) kalmıştır.

Kalenin Osmanlılar tarafından yaptırıldığı bilinen aşağı Hisar (Kale-i Sagir) bölümünde de yine Osmanlılar tarafından yaptırılan altıgen planlı küçük bir mescit vardır. Kerpiç sıvalı olmasına rağmen tamamen tuğladan yapıldığı anlaşılmaktadır. Kütahya' daki tamamen tuğlalı ender yapılardandır. Mescidin altı tamamen taşlardan yapılmış bir su tesisidir. Tabanı zamanla değişikliğe uğramıştır.

Aşağı Kale' nin bu su tesisini bir kuşatmada susuz kalmamak için kalenin içine almak maksadı ile yapıldığı tahmin edilmektedir.

Kütahya'da Termal Turizm

1-ILICA HARLEK KAPLICALARI:
Kütahya-Eskişehir karayolunun 21. Kilometresinde ana yoldan 4 Kilometre içeride yer alır. Etrafı çam ormanları ile kaplı, sa' bahları kuş sesleri ile uyanılan tam bir dinlenme ve huzur mekanıdır. Kaplıca bir yerleşim makanı olup her türlü altyapısı ve tanzimi tamamlanmıştır. Kütahya Belediyesine ait Otel Harlek tesisleri 16 Moteli, 8 suit ve 46 otel odası, 180 yatak kapasitesi ve restoranı ile hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra özel sektöre ait otel, motel ve pansiyonlar ile kısa süreli kiralık evler de vardır. Kaplıca merkezinde geniş bir erkekler hamamı, son günlerde genişletilerek daha da güzelleşen kadınlar hamamı, Hasulhas isimli bir açık yüzme havuzu, bir kadınlar havuzu ile Otel Harlek tesisleri bünyesinde bir hamam ve havuz mevcuttur. Pek çok kaynağın bulunduğu merkezde halen üç kaynaktan yararlanılmaktadır. 40-43 derece sıcaklıkta bulunan Harlek ve Kadılar kaynakları ılıştırılmadan banyo yapılabilen ender naturel kaplıca sularındandır. Kaplıca Suları: Böbrek taşlarının dökülmesi, safra kesesi rahatsızlıkları, siyatik, lumbago, romatizma, çocuk felci, göz hastalıkları, kadın hastalıkları, sinirsel gerginlik, cinsel gücün artması ve stres gibi bir çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Ilıca Harlek Kaplıcaları 23/03/1989 gün 13900 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir.

2-YONCALI KAPLICALARI:

Kütahya 'ya 16 km mesafededir. 500 dönümlük bir arazi üzerine yayılmıştır. Yoncalı, yüzlerce yıl Kirazlı dağının eteklerinde alalade bir bataklık olarak kalmış, yerden sıcak su kaynarmış. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Sultan II.Alaattin Keykubat' ın Gülümser Hatun adında hastalıklı bir kızı varmış. Genç yaşında hastalanmış ve derdine bir türlü deva bulunamıyormuş. Uyuz bir tilkinin Yoncalı' daki bataklıkta iyileştiğini görenlerin teklifi üzerine Gülümser Hatun' u sıcak sularda yıkamışlar. Burada bir süre banyo almış Gülümser Hatun. Felçli olarak getirildiği Yoncalı' dan gerçekten gülümseyerek, sağlığına kavuşmuş olarak ayrılmış. Sultan II.Alaaddin Keykubat, başka insanların da şifa bulması için Yoncalı' da havuzlu büyük bir hamam ve bir camii yaptırmıştır. Kitabesinden bu yapıların 1233 yılında inşa olunduğu anlaşılmaktadır. [Image]Tarihi hamam ve caminin bulunduğu kaplıca halen bir yerleşim merkezidir. Kaplıcada halen açık yüzme havuzu, çamur havuzları, tarihi büyük ve küçük kamam ve çelik hamamı bulunmaktadır. Yoncalı 'da İl Özel İdare Müdürlüğüne ait 100 yatak kapasiteli moteller ve 40 yatak kapasiteli otel vardır. 05/10/1991 tarihinde hizmete giren S.S.K Yoncalı Hidroterapi ve Fizik Tedavi Hastanesi 130 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir. Kaplıcada 3 yıldızlı ve 150 yataklı otel ve kür merkezi de mevcuttur. Yoncalı' da değişik özelliklerde ve sıcaklıklarda şifa kaynakları vardır. Dübecikler Yüzme Havuzu: % 83 oranında radyoaktiviteye sahiptir. Karaciğer bozuklukları ile böbrek hastalıkları için iyileştirici özelliğe sahiptir. [Image]Çelik Suyu Hamamı: Radyoaktivite daha yüksektir. Yaşlanmaktan korkanlara moral ve dinçlik aşılar. Halk arasında gençlik suyu olarak da bilinir. Batak (Çamur Banyosu): Türkiye' nin en yüksek radyoaktivite miktarına sahip hamamıdır. Bilhassa romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir. Yoncalı' daki şifalı suların sıcaklığı 32-36 derece arasında değişir. 17/09/1993 gün 4833 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Tütav Termal Otel, Kütahya' nın ilk ve tek kür merkezidir. Kür merkezinde fizyoterapistler tarafından modern cihazlarla her türlü fizik tedavi yapılmaktadır. Çamur banyosu, bitki banyosu ve selülüt tedavisi büyük ilgi görmektedir. Türk hamamı, açık ve kapalı yüzme havuzları, aletli kondisyon salonu ve saunası ile kür merkeze Kütahya' da termal tedavide temel taşı durumundadır. Yoncalı kaplıcalarında 20 gün süre ile banyo alınır ve 20 gün sonra bu sudan içilirse yüzdeki çizgiler kaybolmakta ve moral bozukluğu gitmekte, insana her yönüyle canlılık gelmektedir.

3-TAVŞANLI GÖBEL KAPLICALARI:

Göbel Kaplıcaları Tavşanlı 'nın 7 Km. batısında yer almaktadır. Kaplıca suları 32 derece sıcaklıkta olup, romatizma, siyatik, cilt hastalıkları, yaraların tedavisi, mide ve bağırsak ülserleri, adale ve kemik rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı olmaktadır. Kaplıca merkezinde 18 daire, konaklama amaçlı hizmet vermektedir. Göbel 'de iki hamam ve dört havuz mevcuttur.

4-GEDİZ ILICASU KAPLICALARI:
Gediz 'in 15 km. güney batısındaki, Hamamsu deresinin iki yanında ve dere içinde yaklaşık 10 yerden kaynamaktadır. Merkezde çıktığı yeri sarıya boyayan sarıkız kaynağı, karakazan kaynağı, buğuluk kaynağı ve en sıcak kaynak olan kahveönü traverten kaynaklarından yararlanılmaktadır. Sularının sıcaklığı 60-80 dereceyi bulan Gediz Ilıcasu Kaplıcaları 18/03/1987 gün ve 11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Kaplıca suyu, içme uygulamalarında karaciğer ve safra yolu rahatsızlıklarına iyi gelir.

5-MURAT DAĞI KAPLICALARI:

Gediz 'e 30 km mesafedeki kaplıca merkezi Muratdağının batı yamaçlarında yer alır. 2312 rakımlı Murat dağının 2000 rakımlı tepeleri arsında göz labaildiğine uzanan çam ormanları ile kaplı bir vadi içinde bulunan kaplıca insan sağlığı için bir şifa kaynağıdır. Kaplıca tesisleri ve konaklama birimleri belediyeye aittir. Kaplıca da debisi yüksek olan başlıca 3 kaynak vardır. Hacethane ve kocaman suları aynı adlı hamamı ve kızılay kampını besler. Kaymakam suyu ise daha aşağıda olup üstü açık bir havuza akmaktadır. Kaplıca suları içme uygulaması yapılırsa böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Gediz Murat dağı kaplıcaları 18/03/1987 gün ve 11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Bölge aynı zamanda dağ turizmi ve kampçılık faaliyetleri için bulunmaz güzelliklere sahiptir.

6-EMET YEŞİL VE KAYNARCA KAPLICALARI:

Kütahya 'ya 100 km mesafedeki Emet 'de yer almaktadır. İlçe merkezindeki kaplıcalar antik çağlardan beri kullanıla gelmişlerdir. Halen Yeşil Kaplıcalarda 144 yatak kapasiteli, Kaynarca Kaplıcalarında 36 yatak kapasiteli moteller ile Yeşil Kaplıcalarda 29 yatak kapasiteli bir otel ve iki hamam vardır. Kaplıcadaki tüm tesisler Belediye 'ye aittir. Kaplıca merkezinde 196 yatak kapasiteli Kongre Oteli, bir açık ve bir kapalı olmak üzere iki olimpik yüzme havuzu rekreasyon ve sportif amaçlı hizmet birimlerinin inşaatı halen devam etmektedir. 40-50 derece sıcaklıktaki kaplıca suları ağrılı rahatsızlıkların ve romatizmal hastalıkların tedavisinde faydalı olmaktadır. Emet Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları 17/09/1993 gün ve 4833 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir.

7-SİMAV EYNAL KAPLICALARI:

[Image]"Dünyada ve Anadolu da birçok kaplıca gezdim, gördüm ama Eynal Kaplıcaları gibisini görmedim. Böylesi yeryüzünde yoktur." (Evliya Çelebi-1671) Simav 'a 4 km. mesafedeki kaplıcalar geniş bir alana yayılmıştır. Halk arasında şeytan kazanları olarak adlandırılan kaplıcalar çok eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Eynal kaplıca özelliğinin yanı sıra çevrenin eğlence ihtiyacını da karşılamaktadır. Eynal Kaplıcalarında belediyeye ait toplam 700 yatak kapasiteli konaklama tesisleri ve bunların yan hizmet birimleri de vardır. 160 derece sıcaklığa sahip kaplıca suları jinekolojik, nevralji, nevrit, romatizma, böbrek taşlarının dökülmesi ve ağrılı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Simav Eynal Kaplıcaları 23/03/1989 gün ve 13900 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir.

8-HİSARCIK HAMAMKÖY KAPLICALARI:

Hisarcık 'a 10 km. mesafededir. 51 derece sıcaklıktaki Hamamköy suları içme uygulamalarıyla mide, bağırsak sistemi, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Merkez 'de İl Özel İdare Müdürlüğü 'nce yaptırılmış dört aileye hitabeden bir konaklama tesisi vardır. Tesis Hamamköy Muhtarlığı 'nca işletilmektedir.

9-DİĞER KAPLICALAR:
Kütahya' daki termal kaplıcaların bazıları termal turizme açılmış olmamakla birlikte çok sayıda potansiyele sahiptirler. Bunlar: Simav Naşa, Simav Çitgöl, Emet Samrık, Emet Dereli ve Hisarcık Yukarı Yoncaağaç sularıdır.

Kütahya'nın Ekonomik Yapısı

1-TARIM:

Kütahya' da güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan ovalar, tarımsal üretimin merkezi durumundadır. İlimiz arazisinin % 53' lük alanı ormanlık arazilerden oluşmakta iken tarım yapılan araziler ise toplam il alanının ise % 34' ünü oluşturmaktadır.

1991 Yılı Genel Tarım Sayımı geçici sonuçlarına göre köyde oturan 2152 ailenin % 88,2' si olan 72507 kişi tarımsal faaliyet de bulunmaktadır. Bunların % 99,1' i olan 71870 kişi hem tarım hem de hayvancılık yapmaktadır. % 0,93' ü olan 677 kişi ise sadece hayvancılık yapmaktadır.

Kütahya' da toprak yapısı ve iklim tarımsal gelişmeyi olumsuz yönde etkileyen iki faktördür. Kışlar soğuk, yazlar ise genellikle kuraktır. Büyük bölümü sığ olan topraklar, kış ve bahar yağışları sırasında yeterince su depolayamamakta, bunun sonucunda önemli miktarda toprak nadasa bırakılmaktadır.

1998 Yılı verilerine göre ilimizdeki işletme büyükleri aşağıdadır.

İşletme Büyüklüğü

Dekar

Aile Sayısı

(Kişi)

%

Oranı

0-10

11 506

14,0

11-25

21 696

26,4

26-50

27 499

33,4

51-75

11 670

14,2

76-100

5 177

6,3

101-200

4 027

4,9

200' den fazla

657

0,8


2-TAHIL ÜRETİMİ:

İlimizde egemen tarım yöntemi nadaslı kuru tarımdır. Bu nedenle tarla bitkileri içinde tahıl önemli yer tutmaktadır. Tahıl üretimi genellikle kuru tarım yöntemiyle yapılmaktadır. Başlıca tahıl ürünleri buğday ve arpadır. Buğday ve arpa yetiştirilen alanlar, tarıma ayrılan il topraklarının % 40 'ını oluşturmaktadır.

Arpa ve buğday dışında tarla bitkileri olarak; mısır, nohut,, fasulye, burçak, şeker pancarı, kenevir, haşhaş, ayçiçeği, soğan ve patates de üretilir. Ayrıca biber, patlıcan, domates, lahana, ıspanak gibi sebze türleri ile üzüm, elma, şeftali, vişne ve çilek gibi meyve türleri yetiştirilmektedir.

İlimizde arpa ve buğday ekimi sırasında bunlarla dönüşümlü (bir yıl tahı, bir yıl baklagil) olarak baklagillerin üretimi de yapılmaktadır. En çok ekimi yapılan baklagil türü nohuttur. Başta Tavşanlı olmak üzere Simav, Gediz, Aslanapa ve Merkez ilçede ekimi yapılır. İlde üretilen nohutlardan Tavşanlı leblebisi meşhurdur.


3-ENDÜSTRİ BİTKİLERİ:

Kütahya' da endüstri bitkilerinin üretimi sınırlıdır. Sulama imkanlarının sınırlı olması ve arazinin engebeli olması bunun ana sebebidir. Haşhaş ve kenevir ilimizin geleneksel endüstri bitkileridir. Buna ek olarak Cumhuriyetin ilk yıllarından beri şeker pancarı üretimi yapılmaktadır. 1953 yılına kadar Kütahya' ya bağlı bir ilçe durumunda olan Uşak' da 1926 yılında şeker fabrikasının faaliyete geçmesi ile ilde pancar ekimi başlamıştır.

1954 yılında Kütahya şeker fabrikasının açılması ile Aslanapa, Emet, Gediz ve Altıntaş başta olmak üzere pancar ekimi yaygınlaşmıştır.Son yıllarda ayçiçeği, soğan, ve patates ekimi de yaygınlık kazanmaktadır.


4-SEBZE ÜRETİMİ:

İlimizde en çok iklim ve toprak şartlarına uygun sebze türlerinden lahana, marul, ıspanak, pırasa, turp, kabak ve salatalık yetiştirilmektedir. Genellikle sulanabilen arazilerle yerleşim yerlerinin çevresindeki taban topraklarda yetiştirilen bu ürünlerde verim oldukça yüksektir. Daha çok yerel tüketime yönelik yapılan sebze yetiştiriciliği son yıllarda önem kazanmış, ekim alanları artmaya başlamıştır.


5-MEYVE ÜRETİMİ:

Çok büyük ölçekli olmamakla birlikte ilimizde meyve üretimi yapılmaktadır. Yumuşak çekirdekli meyvelerden armut, elma, ayva ve muşmula, taş çekirdeklilerden iğde, vişne, kayısı, kızılcık, kiraz, şeftali ve zerdali, sert kabuklulardan ceviz, kestane, badem, üzümsü meyvelerden çilek, üzüm ve dut yetiştirilmektedir.

Elma, armut, ayva, erik ve vişne ilin tümünde, kiraz Merkez ilçe, Şaphane ve Simav' da, dut Emet' de, ceviz ise Simav ve yöresinde yaygın olarak yetiştirilmektedir.

Evliya Çelebi seyahatnamesinde, sultanbağı bahçelerinde 17 çeşit armut yetiştiğinden, çeşit çeşit kirazlardan övgüyle bahseder.

1997 Yılı verilerine göre ilimizde üretilen ürünlerin miktarları aşağıdadır.

Ürün Adı

Ekim Yapılan Arazi

Ha

Alınan Ürün

Ton

Buğday

175 900

478 150

Arpa

63 810

177 577

Nohut

27 102

38 693

Şeker Pancarı

9 277

364 061

Elma

---

28 367

Vişne

---

10 666

Armut

---

7 905

Kiraz

---

3 525

Domates

---

23 273

Sivri Biber

---

8 315

Yeşil Fasulye

---

3 802


6-HAYVANCILIK:

Kütahya' da zengin sayılabilecek bir hayvan varlığı bulunmaktadır. Hayvancılıkta, temelde aile tüketimini karşılamaya yönelik olan geleneksel yapı sürmektedir. Bir çok ailede ek gelir elde etmek amacıyla az sayıda küçük baş ve büyük baş hayvan beslemekte veya tavuk yetiştirilmektedir.

İlimiz hayvancılığı giderek geleneksel yapıdan kurtulmakta, melezleme ile sığır ırklarının ıslahı yanında yurt dışından et ve süt verimi yüksek montofon, holstein vb damızlık sığır türlerinin ithali ve üretimi yoluna gidilmektedir.

İlde yaygın olarak küçük baş hayvan bilhassa koyun yetiştiriciliği ön plandadır. En fazla dağlıç ve karaman türü koyun yetiştirilmektedir. İkinci sırayı keçi (kıl keçisi ve tiftik keçisi) almakla birlikte ormanlara zarar vermesi nedeniyle üretimi özendirilmediği için sayısı günden güne azalmaktadır.

Kümes hayvanı üretimi genellikle aile ihtiyacını karşılamak veya küçük miktarlarda ek gelir elde etmek için yapılmaktadır. Çoğunlukla yetiştirilen ırklar verimsiz, kümesler ilkel, besleme yetersizdir. Aşılama yaptırılmadığı için sık sık salgın hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Ancak son yıllarda modern tavuk işletmeleri kurulmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Başta Tavşanlı yöresi olmak üzere tavukçuluğa önem verilmeye ve bunun sonucunda yumurta ve piliç üretiminde gözle görülür artışlar kaydedilmeye başlanmıştır.

Kütahya' nın arıcılığa müsait bir bitki örtüsü vardır. Özellikle dağlık kesimlerde eskiden kara kovanlarla yapılan arıcılığın yerini son yıllarda modern kovanlar ve bilinçli üretim teknikleri almıştır. Bal üretimi ve kovan sayısı yıldan yıla artış göstermektedir.

Ürün Adı

Mevcut

Baş

Kesilen

Baş

Et

Ton

Süt

Ton

Yumurta

Adet

Büyükbaş

153 638

59 044

3 526

219 954

---

Küçükbaş

524 600

---

---

---

---

Tavuk

1 108 242

---

---

---

173 591 000


7-SU ÜRÜNLERİ:

İlimiz topraklarında çıkarak Karadeniz, Marmara ve Ege denizine dökülen akarsularımızda ve bu akarsuların üzerinde kurulu bulunan barajlar nedeniyle oluşan göl ve göletlerde başta sazan olmak üzere inbalığı, yayın, tatlı su kefali, aynalı sazan, kadife, gümüş, karagöz isimli balıklar bulunmaktadır. İlimizde amatör balıkçılık yaygındır.

Ayrıca Porsuk barajı ve Enne barajının balık tutma hakkı bir kısım balıkçı esnafına ihale edilmektedir. İlimizde projeli alabalık üretim tesisleri de bulunmakta ve sayıları artmaktadır.


8-ORMANCILIK:

Ormanlık alanlar Türkiye topraklarının % 26' sını oluşturmaktadır. Buna karşılık Kütahya ilinde ormanla kaplı alanların miktarı tüm arazilerin % 53' üne ulaşmaktadır. Kütahya orman alanlarında alt orman işletme müdürlüğü faaliyet göstermekte ve ormancılık hizmetleri yürütülmektedir. Bunlar Kütahya, Domaniç, Emet, Simav, Tavşanlı ve Gediz' de kurulu bulunmaktadır.

Kütahya' da orman alanları Kuru ormanlar, Baltalık ormanlar, Bozuk sahalar, orman içi ve kenarı açık alanlar olarak sınıflandırılır.

Ormanlarımızdan tomruk, direk, tel direği, lif, yonga ve yakacak odun üretimi yapılır. Ormanlarımızın yangından korunması için vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesine ve koruma önlemlerinin alınmasına çalışılmaktadır.

Orman alanlarımızın çoğaltılması için tabii ve suni (dikme) ağaçlandırma çalışmaları hızla sürmektedir.


Kütahya

Orman

Durumu

Koru

Baltalık

Ormanlık Alan

Ha

Açıklık Alan

Ha

Toplam

Alan

Ha

Normal

Ha

Bozuk

Ha

Normal

Ha

Bozuk

Ha

Kütahya İl Toplamı

292 615

234 815

3 850

81 312

612 592

543 688

1 156 280


9-YERALTI KAYNAKLARI:

Kütahya sahip olduğu yeraltı kaynaklarının hem tür olarak çeşitliliği hem de rezerv olarak zenginliği ile yurdumuzun en önde gelen illeri arasındadır. Varlıkları çok uzun zamandır beri bilinen ve işletilen bu madenler her zaman ilin sosyal ve iktisadi gelişmesinin itici gücü olmuşlardır. İlde bulunan belli başlı madenlerİ Linyit, Borasit (Kolemanit), Alümit (Şap), Manyezit, Krom, Demir ve Gümüştür.

Madencilik sektörü, tarım sektörü hariç tutulursa, ilde imalat sektörü ile birlikte en fazla istihdam imkanı oluşturan sektördür.

Madencilik sektöründe; gümüş üretimini amaçlayan "Etibank Kütahya 100.Yıl Gümüş Madeni İşletmesi" linyit çıkarımı ile uğraşan TKİ-GLİ müessesesi ve SLİ müesseseleri ile sayıları yirmiyi aşan ve giderek artan özel sektör linyit işletmeleri mevcuttur. Bunun yanında Manyezit üretimi yapan Kümaş İşletmesi ve daha iki özel sektör kuruluşu, Bor tuzlarından Kolemanit üreten Emet Etibank Kolemanit İşletmesi, Antimuan üreten üç özel sektör kuruluşu, Alümit cevheri işleyen Dostel A.Ş., Grafit işleyen bir özel sektör kuruluşu ildeki madencilik kuruluşlarının başlıcalarıdır.

Kütahya' da çıkartılan linyitler düşük kalorilidir. Fakat yeraltından çıkarılması açık işletme adı verilen bir yöntemle yapılabildiği ve taşınması kolay olduğu için ekonomiktir. Ayrıca rezerv bakımından yurdumuzun sayılı linyit kaynaklarındandırlar. Tunçbilek linyitleri 100 Milyon Ton, Seyitömer linyitleri 60 Milyon Ton rezerve sahiptir.

Kolemanit yatakları Emet ilçemizde bulunur. Bor minerallerinden üretilen Kolemanit madenler içerisinde en geniş kullanım alanına sahip madendir. Etibank tarafından 1958' den beri işletilmektedir.

Çelik endüstrisinin en önemli ara madenlerinden olan Krom, Türkiye' de ilk olarak Kütahya' nın kuzeybatısındaki yörede bulunmuştur. Günümüzde en önemli krom madenleri Tavşanlı ilçe sınırları içerisindedir. Bu konuda Osmanlı Arşivlerinde de belgeler mevcuttur. A. MKT. Um fonu, 263 Dosya No, 82 Vesika No' ya kayıtlı belgede:

"Kütahya Dağardı kazasında çıkan Krom Madeninin Londra' ya nakledilmesi ve fiyatı konusunda çıkan anlaşmazlığın halli" diye bir karara rastlıyoruz ki bu şunu gösteriyor. Çok eski zamanlardan beri Kütahya' da Krom madeni çıkartılıyor ve satılıyor.

Kimya dilinde Alüminit olan şap, Şaphane ilçesinde çıkartılmaktadır. Zaman zaman üretime ara verilen madende Osmanlı İmparatorluğu zamanından beri üretim yapılmaktadır.

Altıntaş, Çavdarhisar ve Örencik civarlarında mermer yatakları işletilmektedir.

Günümüzde turizm sektörünün gelişmesiyle birlikte değeri gittikçe artan bir diğer yeraltı zenginliği de sıcak su kaynaklarıdır. Türkiye' de ilk defa jeotermal enerjiye dayalı olarak Simav' da şehrin ısıtılması ve seracılık tesisleri yapımı gerçekleştirilmiştir.


10-SANAYİİ VE ÇİNİCİLİK:

Kütahya ili, tarih boyunca çok uzun bir süre tarım sektörünün üretim, gelir ve geçim yönünden ağırlıklı olduğu bir il hüviyeti göstermiştir. Tarım halen nisbi ağırlığını sürdürmekle birlikte Cumhuriyet döneminde ilimiz madencilik ve sanayii yönünde önemli gelişme göstermiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kütahya' nın çinicilik, dokumacılık ve dericilik merkezi olduğu bilinmektedir. Ancak atölye üretimi düzeyinden gerçek anlamda sanayileşmeye Cumhuriyet döneminde geçilmiştir.

Kütahya' da fabrika boyutlarında ve doğrudan pazara üretim yapan büyük ölçekli ilk sanayii tesisi 1926' da kurulan Sümerbank Seramik Fabrikası olmuştur.

1950' li yıllardan sonra Kütahya' da hızlı sanayileşme hamlesi olmuştur. Bugün ilimizdeki sanayiinin bel kemiğini teşkil eden TKİ-GLİ (1958), Şeker Fabrikası (1954), Kütahya Gübre Sanayii (1954), Tunçbilek Termik Santralı (1956), Etibank Kolemanit İşletmesi (1958) hep bu dönemin öncü sanayii kuruluşlarıdır.

İlimizdeki imalat sektörünün en belirgin özelliği maden, orman ve toprağa bağlı olmasıdır. Büyük ölçekli kamu kuruluşları bu alanda öncü, örnek ve sürükleyici rol oynamışlardır.

Özel sektör kuruluşlarının faaliyete başlaması 1960' lı yıllardan sonraya rastlar. Ancak son yıllarda özel sektör yatırımları hız kazanmıştır.

Son 15 yılda bir kaçı hariç imalat sanayii yatırımlarının hemen tamamı özel sektör tarafından gerçekleştirilmiştir. Organize Sanayii Bölgesinin alt yapısının bitime yaklaşması (1998) ile sanayii yatırımlarında patlama olması beklemek hayalcilik olmayacaktır.

Kütahya' da son yıllarda üretimi artan ve dünyaya açılan porselen, çini ve seramik sanayiide gelişimi göz önüne alınırsa istihdam olanaklarını artırmada en önemli sanayii kollarından birini teşkil etmektedir.

Simav ilçesinde ormancılık sektörü gelişmiştir. Çeşitli kereste imalathanelerinin yanı sıra sunta ve yonga levha fabrikası önemli tesislerdir. Bu ilçemizde halı dokumacılığı da yaygındır.

Kütahya, Türkiye' de atölye tipi sanayiinin en ileri olduğu illerden birisidir.


11-TİCARET:

Kütahya' da ticari şirketlerin faaliyet alanları, ilin genel ekonomik yapısına uygun olarak madencilik, taşımacılık, yem-un sanayii, kiremit ve tuğla sanayii, gıda maddeleri imalatı, ağaç sanayii imalatı, ambalaj, tekstil ticareti ve pazarlaması önde gelmektedir.

İlimiz çevresindeki nispeten daha gelişmiş olan şehirlerin etkisi altında kalmaktadır. Gediz' in Uşak' a yakın olması bu çevrenin ticari hayatında bu ilin önemli etkisinin olmasına neden olmuştur. Aynı şekilde Tavşanlı' nın Bursa' ya yakın oluşu, Simav' ın Merkez' e uzak olması bir çok ilçemizin ticari faaliyetlerini başka illere yöneltmelerine neden olmuştur.

Ancak özellikle son yıllarda çiniciliğin çok gelişmiş olması nedeniyle ticari hayatına önemli katkısı olmaktadır. Özellikle yaz aylarında iç ve dış turizme yönelik imalat yapan çinicilik ve porselen sektörü ticari hayata canlılık kazandırmaktadır.

Kütahya-Eskişehir karayolu üzerinde kurulmakta olan Çiniciler Çarşısının faaliyete geçmesinin Kütahya' nın tanıtımına ve ticari faaliyetlerin artmasına katkıda bulunacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.


12-ULAŞIM:

Kütahya ili coğrafi konum itibariyle tarih boyunca ulaşım hatları üzerinde bir geçiş bölgesi, bir düğüm noktası olma özelliği göstermiştir. Bir kaç yüzyıl Anadolu eyaletlerinin merkezi olması, milli kurtuluş savaşındaki önemli yeri, ağırlıklı olarak bulunduğu coğrafyadan kaynaklanmaktadır.

Kütahya ilimizin 483 Km uzunluğunda devlet yolu, 428 Km uzunluğunda il yolu olmak üzere toplam 911 Km yol ağımız mevcut olup Bursa Karayolları Bölge Müdürlüğü yol ağının % 20' sini teşkil etmektedir. Kütahya ilimiz sınırları içerisinde yer alan 483 Km' lik devlet yollarının % 97' si, 428 Km' lik il yollarının % 78' i asfalttır.

Marmara bölgesini Akdeniz bölgesine bağlayan en önemli geçiş noktalarından biri olmasına karşılık, Eskişehir-Kütahya, Kütahya-Afyon, Balıkesir-Kütahya, Bursa-Kütahya gibi ana yol bağlantılarının istenilen standartta yapılmaması veya gecikerek yapılması ilin gelişimi yavaşlatmıştır.

İlimiz şu andaki durumu ve sahip olduğu potansiyel göz önüne alındığında karayolları yönünden istenilen düzeyde değildir.

Yeterli vasıfta olmamakla birlikte Marmara' yı Akdeniz' e, İç Anadolu 'yu da Ege' ye bağlayan yolların kavşak noktasıdır. Kütahya yollarının kalitesinin yükseltilmesiyle birlikte gelişmesinin daha hız kazanacağı kesindir.

Kütahya ili demiryolları ulaşımı yönünden de bir düğüm ve kavşak noktasıdır. İl merkezi Alayunt istasyonundan ayrılan bir hatla Haydarpaşa-Konya-Adana demiryoluna, Kütahya-Balıkesir hattı ile de Bandırma-İzmir demiryoluna bağlanmıştır. İlimizden trenle şu anda bütün ana merkezlere ulaşmak mümkündür.

Kütahya' da henüz havalimanı bulunmamaktadır.


13-KÜTAHYA VE TURİZM

Tarihi ve tabii güzellikleri ve şifalı kaplıcaları ile Kütahya büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Ünü her geçen gün dünyaya yayılmakta olan ve atalar mirası el sanatımız çiniciliğin de Kütahya ekonomisine olduğu kadar turizme katkısı gün geçtikçe artmaktadır.

Ancak sahip olduğu büyük potansiyele rağmen Kütahya, Türkiye turizminden hak ettiği payı bugüne kadar alabilmiş değildir. Bundan tanıtım eksikliği kadar, turizme gereken önemin verilmemesi de etkili olmuştur.

Kütahya ekonomisine önemli katkı sağlayan çini ürünlerinin pazarlama yeri halen İstanbul ve turistik sahil şehirleridir. Turistlerin beğenerek aldıkları bu ürünlerin imal edildikleri yeri, geleneksel el sanatının sanatkarlarını da görmek isteyecekleri açıktır. Ancak turistin doğrudan Kütahya' ya ilgisi çekilmemiştir.

Halbuki denizi, güneşi, dinlenmeyi tercih eden turistler kadar, belki de daha fazlası geleneksel el sanatları tarihi mekanlar ve yerel yiyeceklere de ilgi duyan turistler çoktur.

İlimizde yapımı devam etmekte olan Çiniciler Çarşısının Kütahya' nın tanıtımına çok büyük katkısı olacaktır. Hem tarihten süzülüp gelen bir el sanatının pazarlama imkanları arttırılacak, hem de çarşı bizzat tarihi bir görünümde yapıldığından görenlerin ilgi ve hayranlığını çekecektir.

Kütahya'da Nüfus ve Yerleşme

Kütahya kent nüfusu 1995 nüfus sayımlarına göre 131 000, 1997 sayımı verilerine göre 162 000' dir. Kent nüfusu hızlı bir şekilde artmaktadır. İlimizde Dumlupınar Üniversitesinin açılması ve süratle büyümesi nüfus artışının önde gelen nedenidir.

Kütahya' ya bağlı 12 ilçe bulunmaktadır. Bunlar: Tavşanlı, Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Domaniç, Aslanapa, Dumlupınar, Şaphane, Çavdarhisar, Pazarlar ve Hisarcık' dır.

Bunlardan nüfusu 10 000' i geçenler; Tavşanlı, Simav ve Gediz' dir. Aslanapa, Dumlupınar, Şaphane, Çavdarhisar, Pazarlar, Emet ve Hisarcık 1980' den sonra ilçe olmuşlardır.

Kütahya şehri görünüm olarak son yıllarda önemli gelişme göstermiştir. Şehirde çok katlı yapılaşma şehrin merkezinde bulunan Cumhriyet, Menderes, Eskişehir, Afyon ve İstasyon Caddelerinde yoğunlaşmıştır.

Şehrin yerleşiminde güneyini kuşatan Yellice (Acem) dağının etkisi en önemli etken olmuştur. Günbeyde Yellice dağı, kuzeyde Kütahya ovasının bulunması şehrin yapılaşmasının doğu-batı yönünde gelişmesine ve bir koridor şeklini almasına neden olmuştur.

Ancak son yıllarda yapılaşmanın ovaya doğru yayıldığı ve tarım alanlarını ortadan kaldırmağa başladığı görülür ki bu son derecede kaygı vericidir. Ovaya doğru kayan yapılaşmada sadece toplu konutlar değildir. yeni yeni gelişmeğe başlayan sanayii tesisleri de bu yönde yaygınlaşmaktadır. Organize Sanayii Bölgesinin gelişmesi belki bu gelişmeyi durduran bir etken olabilir.

Son yıllarda yeni imara açılan yerlerle gecekondulaşmanın önlenmesine çalışılmaktadır.

1997 Yılı nüfus sayımına göre Kütahya ili ve ilçelerin nüfus durumu şöyledir.

İl Adı İlçe Adı Toplam Şehir Nüfusu Köy Nüfusu
Kütahya Merkez 201 913 162 319 39 594
Kütahya Altıntaş 24 074 6 398 17 676
Kütahya Aslanapa 13 281 1 925 11 356
Kütahya Çavdarhisar 10 329 3 331 6 998
Kütahya Domaniç 21 863 4 861 17 002
Kütahya Dumlupınar 5 400 3 172 2 228
Kütahya Emet 47 885 19 625 28 260
Kütahya Gediz 76 796 21 922 54 874
Kütahya Hisarcık 19 459 5 258 14 201
Kütahya Pazarlar 11 282 5 185 6 097
Kütahya Simav 96 113 25 182 70 931
Kütahya Şaphane 11 549 3 840 7 709
Kütahya Tavşanlı 99 685 46 183 53 502
Kütahya Toplam 639 629 309 201 330 428


Kütahya ve ilçelerinin yıllara göre nüfus sayım sonuçları:


1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990
Merkez 86317 101573 115408 129056 147928 162434 181531 176184
Altıntaş 29224 30974 32294 33898 32153 29611 33698 25152
Aslanapa --- --- --- --- --- --- --- 15420
Çavdarhisar --- --- --- --- --- --- --- 12280
Domaniç --- 14324 15718 17096 19115 20278 21415 21949
Dumlupınar --- --- --- --- --- --- --- 6840
Emet 45865 48788 50527 54177 55227 56652 59055 38859
Gediz 51549 55956 58625 66951 65097 68243 74370 60790
Hisarcık --- --- --- --- --- --- --- 16120
Pazarlar --- --- --- --- --- --- --- 13079
Simav 56181 61417 66272 74446 80087 80101 83126 78823
Şaphane --- --- --- --- --- --- --- 10247
Tavşanlı 61842 54721 59237 64343 70776 79780 90189 96277
Uşak --- --- --- --- --- --- --- ---
Toplam 330978 367753 398081 439967 470423 497089 543384 572020